Tarikat bağlantısı ‘özel hayat’mış

Gamze Çınlar

Kars'taki 15 temmuz darbe girişimi davasına bakan hakimler ve başsavcı hakkında kripto FETÖ'cü oldukları iddiasıyla Hakimler Savcılar Kurulu (HSK)'na suç duyurusu yapıldı. Kalkışmanın yıldönümünde 16 askerin mahkumiyeti, bir sanığın beraatıyla karara bağlanan davanın iddianamesini yazan Kars Başsavcısı Serdar Durmuş'un aynı zamanda tanık, mağdur ve müşteki sıfatıyla dosyada yer aldığı ortaya çıktı. Durmuş'un tarikat mensubu olduğu, Kars'ın Susuz ilçesinde bir Şıh'a bağlı faaliyet gösterdiği ve FETÖ ile yakın irtibatı olduğu iddia edildi. Duruşmalarda, sanık avukatları 'başsavcının tarikat mensubu olduğu' iddiasının araştırılmasını talep etti. Ancak Mahkeme Başkanı Saffet Murat Kasapoğlu söz konusu talebi "savcının özel hayatıdır" diyerek reddetti.

Kars'taki darbe girişimi davasında geçen 14 Temmuz'da müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklardan eski Lojistik Destek Şube Komutanı Binbaşı Çetin Aydoğan'ın avukatı Serdar Öztürk, yargılamayı yapan Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Saffet Murat Kasapoğlu, davaya geçici olarak vekalet eden ve tutukluluğa yapılan itirazları reddeden Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Soner Fevzi Vurur ile Başsavcı Serdar Durmuş'tan şikayetçi oldu.

'DAVA AÇILSIN' TALEBİ

Öztürk'ün avukatı Demet Reçber tarafından HSK 1. Dairesi Başkanlığına gönderilen 3 Temmuz 2017 tarihli 5 sayfalık dilekçede, hakimler ve başsavcı hakkında 'silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'görevi kötüye kullanmak' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak' suçlarından kamu davası açılması talep edildi. Şikayet edilen hakimler ve başsavcının haklarındaki soruşturma tamamlanana kadar görevlerinden alınmaları, örgüt üyeliğine ilişkin delil tespit edilmesi halinde tedbir olarak tutuklanmaya sevk edilmeleri istendi.


'FETÖ'NÜN STRATEJİSİNE UYGUN'

Yargılama boyunca, darbe girişiminin içindeki FETÖ üyelerini somut olarak ortaya çıkarmaya yönelik taleplerin mahkeme başkanı tarafından reddedildiği, bazı sanıkların lehine olan somut delillerin toplanmadığı, haksız tutukluluklara yapılan itirazın reddedildiği belirtildi. Dilekçede, “Her iki mahkeme başkanının da FETÖ'nün yürüttüğü stratejiye uygun yaklaşımlar sergiledikleri” iddia edildi. Hakimlerin atamalarının FETÖ üyesi olduğu tespit edilen ve itirafçı olan dönemin HSYK Tetkik Hakimi İbrahim Cansız'ın planlamasıyla Haziran 2016'da gerçekleştirildiği kaydedildi. Masum olan askeri personelin ayıklanması yönünde avukatların çabalarının hakimler tarafından dikkate alınmadığı belirtildi. Dilekçede ayrıca, FETÖ’nün alakasız bir çok kişinin dosyalara eklenmesi sonucu “mağdur edilmiş bir kitle yaratarak” toplumda yargılamaların itibarını zedelemeye çalıştığı, yaratılacak hukuki kaostan da kendi mensuplarını kurtarmayı hedeflediği vurgulandı.

HEM SORUŞTURMACI HEM ŞİKAYETÇİ

Dilekçeye göre, şikayet edilen Başsavcı Serdar Durmuş dosyada hem 'soruşturmacı', hem de 'tanık, mağdur ve şikayetçi' olarak yer aldı. Aynı dosyada 'tanık, mağdur ve şikayetçi' olan Kars Valisi Rahmi Doğan'ın ifadesi de bizzat Durmuş tarafından alındı. Her iki 'tanık, mağdur, şikayetçi' yasaya aykırı olarak mahkeme huzurunda dinlenmedi.

HSK'ya gönderilen dilekçede, mahkeme başkanı Saffet Murat Kasapoğlu'nun dosyada taraf olan başsavcı ve vali ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katıldığı hatırlatıldı.

'PKK OPERASYONLARINI GECİKTİRİYORDU' İDDİASI

Avukat Serdar Öztürk, 13 Temmuz'da kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Mahkemeye sunulan dilekçede, “İddianameyi hazırlayan Başsavcı Serdar Durmuş'un tarikat mensubu olup olmadığı, Kars'ın Susuz ilçesinde bir Şıh'a bağlı faaliyet gösteren bir şakirt/mürit olup olmadığı hususunun MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na sorulması” istendi. Aynı tarikata bağlı başka hakim ve savcıların bulunup bulunmadığının da araştırılması talep edildi. Durmuş'un, FETÖ yapılanması ile yoğun irtibatının bulunduğu iddia edilen 2009-2012 yıllarına ait telefonuna ilişkin HTS dökümlerinin de getirilmesi talep edildi. Başsavcının ayrıca “PKK terör örgütüne yönelik operasyonları geciktirdiği” yönünde Kars İl Jandarma Komutanlığı tarafından, Jandarma Genel Komutanlığı’na ve İçişleri Bakanlığı’na bildirimde bulunulduğu iddia edildi. Bu konunun da ilgili kurumlara sorulması istendi. Ancak mahkeme tüm talepleri reddetti.

Kars'ta darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddiasıyla yargılanan 17 askerle ilgili dava 14 Temmuz'da karara bağlanmıştı. Davada 3 asker 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 8 asker müebbet, beş asker de 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Davada tutuksuz yargılanan bir sanık ise 'delil yetersizliğinden' beraat etmişti. Kars Başsavcısı Serdar Durmuş ise 3 Temmuz'daki HSK kararnamesiyle Kilis'e Başsavcı olarak atanmıştı.