
Meraları satamazsınız
Av. Gürkut Acar – 24. Dönem Antalya Milletvekili
Haber kaynaklarının bildirdiğine göre; terörü desteklediği için Arap dünyasından dışlanan Katar Emirliği, Türkiye’de 25 milyar dolar tutarında banka ve şirket satın aldığı gibi ayrıca Karadeniz dağlarındaki meraları da satın almış!
Böylece AKP iktidarının, Karadeniz dağlarına neden ısrarla yol yapmaya çalıştığının arkasındaki sır ortaya çıktı! Ormanlar, dağlar, taşlar, bütün iktisadi devlet kuruluşları satıldı, yetmedi, şimdi meralar satılıyor, yolları da halkın yoğun tepkisine rağmen zorla yapılıyor.
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
Kütahya’nın İnköy Mahallesinin “Tırmıklı Mera İsyanında” ellerinde yabalarla, tırpanlarla, sopalarla ve Türk Bayrağıyla ve iki bin büyükbaş hayvanla birlikte yolu kesmeleri; artık bıçağın kemiğe dayandığını göstermektedir.
Benim de milletvekili olduğum 2013 yılında, meralarla ilgili bir kanun değişikliği AKP iktidarı tarafından kabul edilmişti. Buna karşı Anayasa Mahkemesinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Emine Ülker Tarhan ve M. Akif Hamzaçebi ile birlikte 125 milletvekili dava açmıştık. Gerekçelerimiz şunlardı:
“İptali istenilen fıkranın birinci cümlesinde, kiralanan alanda (mera, yaylak ve kışlaklarda) hayvancılık için gerekli bakım, barınma ve su ihtiyaçlarını karşılayacak zorunlu hayvancılık tesislerinin kurulması öngörül- müştür. Böyle bir düzenlemenin mera-yaylak ve kışlakların yapılaşmaya açılması anlamını taşıdığı açıktır. Söz konusu tesislerin yapılması ile yetinilmeyeceği, bu tesislerin zorunlu olarak ihtiyaç duyacağı yol, su, elektrik gibi alt yapı çalışmalarının da gündeme geleceği kaçınılmaz bir olgu olduğundan böyle bir durumda mera, yaylak ve kışlakların tahribe uğrayacağı kuşkusuzdur. Anayasanın 45’inci Maddesinin birinci fıkrasında, “Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan 4342 Sayılı Mera Kanunu’nda, hayvan otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri kullanılan taşınmazlar (m. 3/a) mera olarak tanımlanmış ve kullanım hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olan meraların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu belirtilmiştir (m. 4/1). Ayrıca meraların özel mülkiyete geçirilemeyeceği de yasada düzenlenmiştir (m. 4/3). Meralar lehine tahsis edilen köy veya kasaba halkının hayvanları yayılıp otlatılmasına mahsus olup özel mülkiyet konusu olamayacağından üzerine hayvancılık tesisleri de yapılamaz. Nitekim Yargıtay l.HD.24.06.1968 tarihli 4880 e. 4593 k. numaralı bir kararında mera üzerinde tesisat yapılamayacağı ilkesini kesin bir biçimde uygulayarak mer’aya bitişik olan ağıldan meraya kapı açılmasının caiz olmadığını, kapının açılması kabul edilmesi halinde, açılan kapıdan girip çıkan sürülerin mer‘adan yararlanmasına veya mer‘aya zarar vermesine göz yummak icap edeceğini, böyle bir külfetin davacıya yüklenmesi için haklı bir sebep olmadığını belirtmiştir.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek görevi Devlete verilmiştir. Hal böyle iken mera, yaylak ve kışlakların yapılaşmaya açılmasının Devlete verilen görev ile bağdaşması mümkün olmadığından iptali istenilen fıkranın birinci cümlesi, Anayasanın 45 inci Maddesine aykırıdır.”
SATIŞLAR ANAYASAYA AYKIRI
Ayrıca; Anayasanın 7 nci Maddesinde “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Bu yetki devredilemez.” denilmektedir. Buna göre, yasa koyucunun temel ilkeleri koymadan, çerçeveyi çizmeden yürütmeye yetki vermemesi, sınırsız ve belirsiz bir alanı yürütmenin düzenlemesine bırakmaması gerekir” demiştik… Bu nedenle de hayvancılık tesislerinin yapılması ve kullanılması ile usul ve esaslar çıkarılacak yönetmelik ile belirlenme konusunda Bakanlığa yetki veren söz konusu fıkranın son cümlesi, Anayasanın 7’nci ve 8’inci Maddelerine aykırıdır” demiştik.
Ne yazık ki Anayasa Mahkemesi; Esas Sayısı : 2013/51 ve Karar Sayısı: 2013/159 Karar Günü: 26.12.2013 tarihli kararıyla davamızı reddetti. Meraların üzerine yapılacak ve güya hayvancılığı geliştirecek tesislerin yapımı konusunda çıkarılan kanundan sonra bugün meraların “hile-i şer’iyye” yapılarak satıldığı bir noktaya geldik.
Bu satışların tamamı Anayasaya aykırıdır. Bugün kanuna uygun gibi görünen bu durum yarın Anayasanın ihlali gerekçesi olarak satanların da satın alanların da yakasına yapışacaktır.
“Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Komisyonun henüz görevine başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli kanunlar uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından kullanılmasına devam olunur. Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım hakkı kiralanabilir.”(*)
Buna rağmen meraların tahsis kararlarının kaldırılması yetkisini Valiliklere vererek ve tahsisi kaldırılan meraların mülkiyetini önce Bütünşehir Belediyelerine sonra da açık artırma yoluyla satarak özel kişilere devretmeniz tümüyle geçersiz hukuksal işlemlerdir.
GELECEK KUŞAKLARA AYRILMIŞTIR
Çünkü meralar bugün yaşayanlar için değil gelecekte yaşayan kuşaklar için ayrılmış alanlardır. Meraların, yaylakların, kışlakların satılması Türkiye’nin gelecek nesillerini açlıkla karşı karşıya bırakacaktır.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.