
Kırdılar Ve Gittiler
Wiki sızıntılarda, ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in Numan Kurtulmuş hakkında merkeze yolladığı değerlendirmede, Numan Kurtulmuş’un Saadet’in nazik ve müşfik yüzü olduğunu belirtmiştir. Banu Avar’ın bir makalesinde belirttiğine göre;
“10 Şubat 2010’da Büyükelçilik tarafından Washington’a iletilen istihbari bilgilendirme notunda Numan Kurtulmuş’un en önemli özelliğinin Erbakan etkisi dışında olduğu vurgulanıyor ve son derece ‘yaklaşılabilir’ / ‘cana yakın’ ve reflectire, yansıtıcı, düşünceli kelimeleri kullanılıyor… bu diplomasi dilindi bizim için uygun demektir.
Kriptoda bir Saadet yemeği sırasında sohbet edilen Kurtulmuş’un röntgeni çekildiği anlaşılıyor ve dış politika konusunda Kurtulmuş’un görüşleri özetleniyor. Özellikle İsrail’le ilişkiler konusunda kurtulmuş şaşırtıcı biçimde ılımlı bulunuyor.
Kriptoda ayrıca Kurtulmuş’un işletme profesörü olduğu, doktorasını Cornell Üniversitesinde yaptığı ve 1970’lerde 4 yıl Amerika’da yaşadığı ve biraz durarak konuşsa da iyi derecede İngilizce bildiği belirtiliyor.
Son bölümde Kurtulmuş ile birlikte Saadet Partisi içinde farklı bir havanın esmeye başladığı, onun önceki başkanlardan farklı olduğu vurgulanıyor… Kurtulmuş uzun zaman takibe alınmış, buluşmalar yapılmış, ölçülmüş, tartılmış…
Türkiye siyasi hayatına küresel kementler nasıl atılıyor… Önce saha çalışması ve tespit yapılıyor… Bir lider üzerinde yoğunlaşılıyor, takibe alınıyor, sonra kriptolar yazılıyor, bilgilendirme merkeze gidiyor… Kim cana yakın, kim harcanacak kararlar alınıyor… Amerika’nın işine yaramayanlar çizgiden dışarı çıkanlar seks skandalı mı olur, yolsuzluk haberlerine mi karışır, bir şekilde devreden çıkarılıyor. Sayısız testten başarı ile geçtikten sonra politik arenanın zirvesine doğru yol aldırılıyor.”
Bu tespitlere katılmamak imkansızdır. Dış güçlerle bağlantılı olmadan bahis konusu makamlara gelmek, gelinse dahi orada tutunmak mümkün olmaz, merhum Necmettin Erbakan misalinde olduğu gibi.
Türkiye’mizin siyasetinde bunun örneklerine rastlamak mümkündür. “İslam köylü Demirel’den, kent çocuğu Bülent Ecevit’e, Antalyalı Deniz Baykal’dan, Kayserili Abdullah Gül’e, Ünyeli Numan Kurtulmuş’a kadar bir çok insan çeşitli imkanlarla Avrupa ve Amerika’da ağırlanıp, eğitilmişlerdir.”
Milli Görüş’te üçüncü kırılma dalgası gelir mi, gelmez mi bunu zaman gösterecektir. Ancak yapılan açıklamalardan ve parti içinde vaki davranışlardan bunun kokusunu alır gibiyiz. Zira son günlerde Milli Görüş’ün hizmetkarları göz ardı edilmekte, önleri kesilmek için uydurma kavramlara başvurulmaktadır. Bu durum Milli Görüşçüleri tedirgin etmektedir.
Netice olarak diyebiliriz ki, Ak Parti ve Has Parti her ikisi de gömlek değiştiren partilerdir. Aradaki fark sadece takılan gravatlardadır. Numan Kurtulmuş’un siyasi geçmişi kulağa küpe olmalıdır.
İSMAİL MÜFTÜOĞLU
Hüseyin Şeker “10 Şubat 2010’da Büyükelçilik tarafından Washington’a iletilen istihbari bilgilendirme notunda Numan Kurtulmuş’un en önemli özelliğinin Erbakan etkisi dışında olduğu vurgulanıyor ve son derece ‘yaklaşılabilir’ / ‘cana yakın’ ve reflectire, yansıtıcı, düşünceli kelimeleri kullanılıyor… bu diplomasi dilindi bizim için uygun deme….(türkçede o kelimeye dönek ve vatan haini denir heral)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.