21 Ağustos 2012'da eklenmiş, 316 views kişi görüntülemiş
Hangi Felaketi Bekliyoruz
Adres : -
Telefon : -
Faks : -
E-Posta : Sadece gold üyeler ekleyebilir.
Websitesi : Sadece gold üyeler ekleyebilir.

Hangi Felaketi Bekliyoruz

Gaziantep’te bebeler katledildi… Nasıl ki Tunceli’de olanlar Tunceli’den, Şemdinli veya Hakkari’deki görüntüler bunlardan ibaret değilse Antep katliamı da Antep’ten ibaret değildir.

Ermeni kökenli Amerikalı yazar Harut Sasunyan 8 Ağustos’ta Armanian Weekly’de, “Ermenilerin Doğu Anadolu’yu geri almasını beklemek fantezi midir?” sorusunu şöyle cevapladı:

“Türkler bu bölgeden Ermenilere en küçük bir toprağı dahi vermez. O nedenle Ermenilerin, Türkiye ve civarında şimdiden öngörülemeyen iç savaş, topyekûn veya bölgesel savaş, ihtilal, Kürt ayaklanması, doğal afet veya nükleer bir felaket olmasını beklemeleri gerekiyor. Bu bir iktidar boşluğu yaratacak ve bu çerçevede sınırların değiştirilmesi veya yeniden çizilmesi mümkün olabilecektir…”

Bu “felaket senaryosu”nun neresindeyiz? Bölge kaynıyor… Van’da deprem yaşandı… PKK şehre indi, “Kürt baharı” adı altında iç savaş, ayaklanma provalarından söz ediliyor… Bir tek nükleer felaket yaşamadığımız kaldı ve ülkeyi yönetenler darmaduman.

Sasunyan’a şöyle bir soru daha soruluyor:

“Doğu Anadolu’yu alsak bile burada çoğunluğun Kürt ve Türkler olması sebebiyle Ermeniler azınlıkta kalmayacak mı?”

Cevap şu:

“Bahsettiğim felaket senaryosu bu bölgede Kürt ve Türklerin hatta Ermenilerin demografik durumunu değiştirebilir. Kimse böyle olaylar sonucunda Ermenilerin, Batı Ermenistan(Doğu Anadolu)’da azınlıkta kalacağını iddia edemez.”

Ne tesadüf!.. Ermenistan işgâli altındaki Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ’ın sözde Cumhurbaşkanlık Basın Sekreteri Davit Babayan, Suriye Ermenileri’nin Dağlık Karabağ’a taşınmasını öneriyor.

Derken, bitti-öldü denilen ASALA piyasaya çıkıp Türkiye’yi tehdit ediyor:

“Suriye’deki Ermeni toplumunun güvenliğinin ihlali veya herhangi bir askeri maceraya girişilmesi durumunda Türkiye aynı önlemlerle karşılaşacaktır…”

O da ne? İyi bir haber!..

Hani Osmanlı dönemindeki Ermeni ayaklanmalarının merkezi olan, Van’daki Akdamar Kilisesi’ni vergilerimizle onarıp 3 yıl önce ibadete açtık ya… 9 Eylül’de yapılacak büyük ayinde mum satışlarından elde edilen gelir Van’daki depremzedelere verilecekmiş. Hale bakın: Türkiye Cumhuriyeti Devleti Suriyeli mültecileri bir eli yağda, bir eli balda ağırlıyor; depremzedelerimiz Ermeni mumlarına muhtaç!..

Her şey bu kadar tesadüf olabilir mi? Suriye eksenli gelişmelerde tüm ihtimaller konuşuluyor da Ermeni cephesi nedense hep es geçiliyor. “Odaktır, es geçmeyelim.” diyorum. Ermenistan meselesi sadece Batı emperyalizminin değil Rusya’nın da değişmez ana gündem maddesidir, unutmayalım.

1915’in 100’üncü yılına şunun şurasında ne kaldı?

İlgili Terimler :

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.